Bulgaristan, son üç yılda yedinci kez seçime gidiyor.
Bulgaristan Türkleri Balkanlar’daki en büyük Türk nüfusunu oluşturmaktadır. Bunun yanında Türkiye’de yaklaşık iki yüz elli bin, Bursa’da yetmiş üç bin Türk seçmen bulunmakta. Bu veriler Bulgaristan siyasetinde Türklerin önemini ve aslında gücünü belirtmekte.
En son 9 Haziran’da gerçekleştirilen seçimde; ülkemizde 166 noktada sandık kuruldu ve yüksek katılım sağlandı. Türk ve Müslümanların çoğunlukta olduğu HÖH, seçimden ikinci parti olarak çıktı. Türkiye’deki çifte vatandaşların seçime yoğun katılımı, Bulgaristan’da tartışma konusu oldu.
1989 sonrası Bulgaristan’da Türk ve Müslümanların haklı taleplerinin karşılık bulması için Türkler tarafından kurulan Hak ve Özgürlükler Hareketi kurulduğu dönem büyük başarılar elde etti. Zaman zaman parti içinde bazı bölünmeler olsa da HÖH her zaman Türk ve Müslümanların birinci partisi oldu.
Partinin son genel kurulunda Delyan Peevski’nin partinin genel başkanlığına getirilmesi bir kırılma noktası oldu. Partinin genel başkanlığına bir Bulgar’ın seçilmesini doğru bulmadığımızı belirtmiş, tepkimizi ortaya koymuştuk. Çünkü bir proje olan Delyan Peevski’nin genel başkan olma amacının Bulgaristan’da Türk Azınlığın siyasi gücü olan Hak ve Özgürlükler Hareketini dağıtmak olduğunu öngörebiliyorduk. Yanılmadığımızı son zamanlarda parti içinde yaşanılanlar maalesef bize gösterdi.
27 Ekim’de gerçekleşecek seçim öncesi Bulgaristan’da yaşananlar 89 Göçü sürecindeki baskıları akla getirdi. Belediye başkanları ve muhtarların sorguya çekilmesi, gözaltına alınmasını; gözdağı verilmeye, korku tohumları ekilmeye çalışılmasını endişeyle takip ediyoruz.
BAL-GÖÇ yaklaşık 40 yıl önce Bulgaristan’da başlayan asimilasyonu duyurmak amacıyla kurulmuştu. 40 yıl boyunca da Türkiye’de ve Balkanlar’da yaşayan Türklerin sorunlarını dile getirmek, çözüm bulmak ve birlik beraberliğin sağlanması için mücadele etti.
Bu seçim döneminde görevimiz; Balkanlar’da yaşayan Türk ve Müslüman topluluğa yapılanları unutturmamak, birlik beraberlik içinde olmanın getirdiği gücü hatırlatarak Bulgaristan Türklerinin demokratik haklarını kullanmasını sağlamaktır.
Şimdi böl parçala yönet projesine karşılık birleşerek kazanma vakti.
Siyasi olarak güçlenerek Bulgaristan Türklerinin hak ve özgürlükleri için mücadele vakti.
27 Ekim’de sandıkları doldurma vakti.