BAL-GÖÇ “Turizm Komisyonu” ile “Kültür ve Sanat Komisyonu”muzun düzenlediği “Kazanlık Gül Festivali” turu kapsamında; bir gül kokusunun peşinde Bulgaristan’ın kalbine yaptığımız yolculuğumuzu, 7-11 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirdik.
7 Haziran gecesi BAL-GÖÇ önünden hareketle, sabah 09:00’da Kazanlık’a yakın Skobelevo Köyünde yer alan ve 1991 yılında kurulan, Bulgaristan’ın ilk özel gülyağı distilasyon merkezi “Damascena Etnografik Kompleksi” ne ulaştık.
Gül Vadisi’ni saran mis gibi kokular eşliğinde gül hasadına katılıp, sepetlerimizi dünyaca ünlü Damask Gülü (Rosa Damascana) ile doldurduk. Geçmişin izinde, bu mistik deneyimi fotoğraflarımızla da ölümsüzleştirdik.
Rengarenk yerel kıyafetleri içinde, halk dansları gösterilerini izledikten sonra, Bulgaristan’ın gülyağı üretimini benzersiz bir şekilde yaşatan bu açık hava müzesi ve distilasyon merkezinin tanıtımı yapan rehberimiz ile buluştuk.
Geleneksel eski usul bakır kazanla distilasyon yapılan bölümü ve modern yöntemlerin uygulandığı üretim tesisini görüp, genel bir bilgilendirme sonrası,
– Duvarlardaki, gülyağı ve bölgenin tarihini anlatan freskleri,
– İçinde kuğuların ahenkle dans ettiği, gül yapraklarıyla bezenmiş göletleri ve el yapımı şelalesini,
– İçinde 150’den fazla “gül türü” barındıran, dron ile yukarıdan çekim yapıldığında, bir gül sepetini andıran, içinde bir amfitiyatrosu da bulunan, rengarenk mis kokulu gül bahçesini de görüp, fotoğraflarımızı çektikten sonra;
– Komplekste yöresel gül ürünlerinin satıldığı mağazadan alışverişlerimizi yapıp,
– Yöresel yemeklerin ve gül aromalı limonata ve tatlıların sunulduğu açık hava restoranlarında soluklanıp, Kazanlık merkezdeki festival alanına hareket etmek üzere otobüsümüzde buluştuk.
Festival alanına vardığımızda rengarenk yerel kıyafetler içinde yapılan geçit törenini izledikten sonra, meydanda herkesin eşlik ettiği halk danslarını seyredip, yerel ürünlerin satıldığı stantlardan alışverilerimizi yapıp, her köşesinde ayrı bir hikayenin yaşandığı merkezde biraz soluklanıp, alandan ayrıldık. Yolumuz üzerindeki 1394-1412 yılları arasında Umur bey tarafından inşa edilen, Kazanlık Eski Camii’yi dışarıdan görüp, otobüsümüze ulaştık.
Kazanlık Gül Festivali, sadece bir çiçeğin değil; emeğin, kültürün, doğayla uyumun ve insanın neşesinin katlandığı özel bir buluşma yeri. Eğer siz de bir gün ????gül kokusunun peşinden gitmek isterseniz, her yıl geleneksel hale gelen “Kazanlık Gül Festivali” turumuza katılabilirsiniz.
Sonrasında; otobüsümüzle gece konaklayacağımız Stara Zagora şehrinine doğru hareket ettik. Panoramik şehir turundan sonra, Hamza bey tarafından 1408-1409 yılları arasında inşa edilmiş, şu an müze olarak kullanılan, tek kubbeli Hamza Bey Camii’ni ziyaret ettik.
Oradan otobüsümüzle adeta görsel bir doğa şöleni ile bizi karşılayan Zagorka Gölü kenarındaki otelimize ulaştık. Akşam yemeği öncesi, göl kenarında doğanın tüm güzellikleri eşliğinde yürüyüşlerimizi yapıp, ertesi sabah yeni yerleri görüp, keşfetmenin heyecanı ile otelimizde konakladık.
Yazı ve fotoğraflar : Hayriye Ünal
#balgöç
#bursabalgöç
#balgöçturizmkomisyonu
#kazanlık
#starazagora