- Bu etkinlik geçti.
“Türkiye-Bulgaristan İlişkilerinin 100. Yılında Balkanlar’a Sosyal Bilimler Çerçevesinde Bir Bakış” Sempozyumu

Bursa Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği (BAL-GÖÇ) ve Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) iş birliğinde Balkanların sosyal bilimlerin farklı boyutlarıyla inceleneceği bir sempozyum 16-17 Ekim 2025 tarihinde Bursa’da gerçekleştirilecektir.
Balkanlarda yüzlerce yıl süren Osmanlı Devlet hâkimiyetinin sona ermesinin ardından bölgede yaşayan Türk ve Müslümanlar için pek çok sorun baş göstermiştir. Bu sorunların ana noktasını genellikle bireylerin etnik ve dini kimliği üzerinde kendini gösteren baskılar ve asimilasyon politikaları oluşturmuştur. Bölgede yeni kurulan devletlerin büyük kısmı söz konusu politikaları sistematik ve sonuç almaya odaklı şekilde hayata geçirmiş, buna direnç gösteren Türkleri ya öldürmüş, ya siyasi gerekçelerle tutuklamış ya da sınır dışı etmiştir. Özellikle 1990’lı yılların başında Varşova Paktı’nın dağılması ve Avrupa’daki ikili siyasi yapının son bulması neticesinde Türklere yönelik bu politikalar ifşa olmuştur. Nitekim söz konusu politikalar yüzbinlerce Türk ve Müslüman’ın bulundukları ülkelerden göç etmesine yol açmıştır. Bugün Türkiye’nin birçok ilinde Balkanların çeşitli yerlerinden Türkiye’ye göç etmiş vatandaşlarımız bulunmaktadır. Yakın tarihte dahi yaşanan pek çok acı dolu olay hafızalardaki yerini korurken; olayların tanığı olmuş on binlerce insan hayattadır. Buna rağmen yaşanan bu olayların akademik yazında yeteri kadar ilgi gördüğünü söyleyebilmek güçtür. Oysaki Balkan ülkelerinde yaşayan Türk ve Müslümanların azınlık hakları açısından çeşitli sorunları bulunmaktadır. Üstelik tarihi ve coğrafi olarak yakınlığımız olan bu ülkelerle geliştirdiğimiz ekonomik ve sosyal ilişkiler de söz konusudur. Bu nedenle Türkiye’nin Balkan ülkeleri ve Balkanlarda yaşayan Türk ve Müslüman halklar ile olan ilişkileri daha fazla ilgi görmeyi hak etmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin aslında daha en başından bu vizyona sahip olduğu ifade edilebilir. Nitekim o tarihlerde yeni kurulmuş bir Devlet olan Türkiye ile Bulgaristan Devleti arasında, ilişkilerin mihenk taşı olarak da nitelendirilebilecek, 18 Ekim 1925 tarihli bir Dostluk Antlaşması imzalanmıştır. Tam adı “Türkiye İle Bulgaristan Arasında Mün’akid Muhadenet Muahedenamesi” olan bu Antlaşmada taraflar arasında siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel anlamda iyi ilişkiler geliştirilmesi öngörülürken; Bulgaristan’da yerleşmiş Türklerin azınlık olarak haklarının korunması ve garanti altına alınması taahhüt edilmiştir. Ancak ilerleyen yıllarda bu Antlaşma ve getirdiği yükümlülüklerden fazlasıyla uzaklaşılmıştır.
İçinde bulunduğumuz 2025 yılı Türkiye-Bulgaristan arasındaki Dostluk Antlaşmasının yüzüncü yılıdır. Ayrıca sempozyumun tarihi de bu Antlaşmanın yüzüncü yıl dönümüne denk gelmektedir. Bu nedenle “Türkiye-Bulgaristan Dostluk Antlaşması” bu sempozyumun ana teması olarak belirlenmiştir. Sempozyum, 1925 Türkiye-Bulgaristan Dostluk Antlaşması’nın 100. yılı vesilesiyle iki ülke arasındaki ilişkilerin tarihsel ve güncel boyutlarını sosyal bilimler perspektifinden ele almayı amaçlamaktadır. Nitekim Türkiye-Bulgaristan ilişkilerinin derinleşmesi, bölgesel barış ve işbirliği açısından stratejik bir öneme sahiptir.
Öte yandan sempozyum Balkanları inceleyen diğer sosyal bilimler alanındaki çalışmalara da açıktır. Bu sempozyumda Balkanlardan gerçekleşen göçlerin tarihi perspektifi, göç ve göçün travmaları (kuşaklar arası psikolojik aktarımı gibi), göçün sosyal ve ekonomik etkileri, Türklere yönelik asimilasyon politikaları, Türklerin dini ve kültürel hakları, Türkiye ve Balkan ülkeleri arasındaki ekonomik ilişkiler ve bu ilişkilerde Balkan Türklerinin rolü gibi konu başlıklarının tartışılması hedeflenmektedir.
Sempozyum Balkan Türklerinin yoğun bir nüfusa sahip olduğu Bursa’da gerçekleştirilecektir. Sempozyumda bildiri sunmak isteyen katılımcıların konaklama ve yurtiçi ulaşım giderleri sempozyum organizasyonu tarafından karşılanacak olup, herhangi bir katılım ücreti alınmayacaktır. En az 300 en çok da 350 kelimeden oluşacak bildiri özetlerinin (yazarın çalıştığı kurum ve iletişim bilgileri de eklenerek) en geç 10 Ekim 2025 tarihine kadar [email protected] adresine iletilmesi gerekmektedir. Kabul edilen bildirilerin katılımcılara duyurulması 11 Ekim 2025 tarihinde yapılacaktır. Sempozyum sonrası tam metinlerin gönderilmesi etkinlik sırasında yapılacak tartışmaların da ilave edilmesi açısından 01 Aralık 2025 tarihidir. Sempozyum bildiri kitabının 31 Aralık 2025’e kadar basılması planlanmaktadır.
SEMPOZYUM PROGRAMI

